Ülkemiz genelindeki anonim ağırlıklı olmak üzere şirketlerin yüzde 90’ından fazlasının aile şirketi olduğunu biliyor muydunuz? Aile şirketi dediğimizde aile üyelerinin ağırlıkta olduğu bir şirket yapısı deyip geçmeyin; bu tip şirketlerde işleyişlerin diğer şirketlere göre farklılık göstermesi gibi, yaşanabilecek türlü problemler de hep gündemdedir. Aile şirketi yasası dediğimiz metinler bu anlamda oldukça önemlidir. Gelin öncesinde aile şirketini daha yakından tanıyalım.
Aile şirketinin özellikleri nelerdir?
Aile şirketlerinin kurulmasının amacı aslında ilgili ailenin geçimini sağlamak, ailenin gelirini arttırmak, varlığını korumak ve/veya miras dağılışını önlemektir. Dolayısıyla aile çıkarları ön plandadır.
Şirketin başında ailenin geçimini sağlayan kişi vardır; yönetimin çoğunluğu aile bireylerinden oluşur ve aileden en az iki jenerasyonun şirkette çalışıyor olması gerekir. Böylece kuzen ortaklıkları, kardeş ortaklıkları, anne/baba-çocuk ortaklıkları gibi durumlar söz konusudur.
Aile şirketlerinde diğer şirketlerden farklı olan bir diğer mesele de haklar meselesidir. Doğum veya yıllık izin gibi durumlardan çalışma saatlerine, aile üyelerine verilen haklar diğer çalışanlara verilen haklardan daha fazla olabilir. Bir diğer farklılık ihtimali de aile şirketlerinin finansal zorluğa düştüğünde halka açılmak yerine ailedeki kişilerden finansal destekle toparlanmaya çalışması olabilir.
Aile şirketinde yaşanabilecek zorluklar nelerdir?
Söz konusu aile bireylerinin bir arada olduğu bir iş yapısı kurmaksa, duygusal meselelerin, dokunulmazlıkların ya da katılım isteksizliklerinin birçok pürüz çıkarabileceğini, özellikle de şirketlerin büyümesini engelleyebileceğini tahmin edebilirsiniz. Yapılan araştırmalar aile şirketlerinin yaklaşık %5’inin üçüncü kuşağa kadar dayanabildiğini, dayanamayanların ise ortadan kalktığını söylüyor. Dolayısıyla aile şirketlerinde kurumsallığı korumak adına bir aile anayasası hazırlanması son derece önemlidir.
Aile şirketi yasası Türk hukukunda bulunan bir düzenleme midir?
Aile şirketi yasası dediğimiz bu metinler Türk hukuku dahilinde yer alan, şirketler hukuku anlamında düzenlenmiş bir sözleşme değildir. Ancak bu düzenlemelere aykırı davranan aile bireylerinin aleyhine tazminat ve cezai şart gibi uygulamaların taleplerini doğurabilir.
Bu metinler daha çok Borçlar Hukuku’nun sözleşmesi serbestisi ilkesi dahilinde değerlendirilen atipik sözleşme metinleridir. Yani sözleşmeyi imzalayanları ilgilendirecek olan yazılı bir borç sözleşmesi niteliğindedir. Hukuki bağlayıcılığından çok, ailenin tümü tarafından kabul görmüş ve kurallarına uyulması gerekli bir sosyal mutabakat olarak düşünebilir. Aile şirketlerinin sorunları aşarak büyüyebilmesi için olmazsa olmazdır.